Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tahminlerine göre tüm ilaçların yarısından fazlası uygunsuz şekilde reçete edilmekte, dağıtılmakta ya da satılmaktadır. Ayrıca hastaların yaklaşık yarısı ilaçları doğru kullanmamaktadır. Toplumlarda, bilinçsiz ve gereksiz ilaç kullanımı çok büyük boyutlardadır. Akılcı olmayan ilaç kullanımı sonucu hastalıkların tekrarlaması ya da uzaması, hastaların tedaviye uyuncunun azalması, ilaç etkileşimleri, bazı ilaçlara karşı direnç gelişmesi, advers olay görülme sıklığının artması ve tedavi maliyetlerinin artması ortaya çıkabilmektedir.
Akılcı olmayan ilaç kullanımının sosyokültürel, ekonomik ve yönetsel birçok nedeni bulunmakla birlikte, en önemli nedenlerinden birisi hastaların bu konudaki bilgi, tutum ve davranışlarındaki eksikliklerdir.
Bireylerin sahip olduğu kültürel ve toplumsal faktörler, eğitim sistemi, sağlık sistemi ilaç okuryazarlığını etkiler ve şekillendirir. Gelir ve kültür gibi sosyal; yaş, ve etnik köken gibi demografik; hafıza ve görme gibi fiziksel ve bilişsel etkenler ilaç okuryazarlığını etkilese de eğitim bu konudaki en önemli parametredir. İlaç kullanımı konusundaki bilgi eksikliği sağlık hizmetinden yeterince faydalanamama hastalık algısının artması, yeni semptomların ortaya çıkması yetersiz –özetkililik ve özbakım verilen sağlık eğitimlerini anlamada güçlük, tıbbi tedavi yönetiminin etkin yapılamaması ve tedaviye uyum sağlamada güçlükler, ilaç uygulama hatalarında artış, hastaneye yatış hızında ve beraberinde sağlık giderlerinde artış” olarak ortaya çıkmaktadır Bu durum sağlığın korunması ya da ilaç tedavisi üzerinde potansiyel bir risk olabileceği gibi sağlık harcamaları için ayrılmış sınırlı kaynakların israfına yol açabilmektedir.