Literatür tarandığında, Bireyler kendi hastalıkları ve tedavileri konusunda daha az bilgi sahibi, olduklarında, “bilgiyi anlamak ve kendi kendine karar vermek durumunda “yetersiz” kaldıkları görülmektedir. Bunun yanısıra tedavilerine uyumları daha az olduğundan daha fazla tıbbi hatalara maruz kalmakta sağlık hizmetlerine ulaşımları da daha az olmaktadır.
Bilgi seviyesi düşük olan hastaların daha fazla hastaneye yattıkları, acil servisten daha fazla yararlandıkları, daha az koruyucu sağlık hizmeti aldıkları, ilaçlarını düzgün olarak kullanmadıkları, sağlıkla ilgili iletilen mesajları iyi anlayamadıkları görülmektedir. Bu durum özellikle yaşlılarda sağlık düzeyinin olumsuz etkiler ve yüksek ölüm oranına neden olur. İlaç okuryazarlığı olan ve olmayan hastalar karşılaştırıldıklarında daha fazla kez hastaneye/acile başvuru yaptıkları ve doktor muayenesi oldukları bilinmektedir. Sağlık ve ilaç bilgisi yüksek olan bireylerin doktor, hastane ve acil servis başvurularının daha düşük olduğu, sağlık bakım maliyetinin daha az olduğu görülmüştür.
Sağlık ve ilaç bilgisini artıran hastaların, hastanede yatış süresinin ve sağlık hizmetinden yararlanma sıklığının azaldığı, öz etkililiklerinin, motivasyonlarının ve sorun çözme becerilerinin artması sonucu daha yüksek oranda sağlıklı yaşam biçimi geliştirdiklerini bildirmektedir.