Doğum öncesi ve sonrasında memeli yavrular duygusal ve fizyolojik olarak bakım verenlere bağımlıdır. Memeli davranışı sosyal etkileşimlere bağlıdır ve memeliler doğumda ve doğum sonrası dönemde anneleri ya da diğer bakıcılar tarafından desteğe ihtiyaç duyarlar. En uzun süreli büyüyen memeli ise insandır. İnsan beyni vücuda oranla daha fazla büyür ve bu büyüme doğum sonrasında uzunca bir süre devam eder. Bu büyüme topluluk halinde yaşamanın sonucu olarak meydana gelir ve sosyal bağların artmasıyla ivme kazanır.
Memelinin sosyal bağları ilk olarak anne bebek ilişkisi ve emzirme döneminde başlar. Beyin gelişimi özellikle doğum sonrasındaki annelik davranışı ve emzirme döneminde zirve yapmaktadır. Oksitosin sütün gelmesini kolaylaştırıp anne-bebek arasındaki sosyal ve hormonal ilişkinin kurulmasına katkı sağlar. Emziren anne oksitosin salgılayarak stres kaynaklarına karşı tepkiselliği azaltır, bebeğin davranışsal ve fizyolojik gelişimine katkı sunar.
Oksitosin salınımı doğum sırasındaki acıdan ya da acının hatırlamasını hem annede hem bebekte korurken bağlanmayı arttırmaktadır ve oksitosin salınımı anneyi doğum sonrası depresyona karşı korumaktadır. Doğum sonrası depresyonu vakaları incelendiğinde hem annede hem de bebekte oksitosin seviyesinin az olduğu bulunmuştur. Çalışmalar oksitosin miktarının bebeğin gelişim sürecinde de sağlıklı sosyal ilişkiler kurmasında kritik rol oynadığını göstermekte, ayrıca anne sesini dinlemenin bebeklerde oksitosin salımını arttırıp stres ve kaygıyı azalttığı göstermektedir. Bebekle ilgilenen yetişkin erkekte de oksitosin salınımı gerçekleşebilir, bu da bebeğin karmaşık ihtiyaçlarını karşılamada erkeğe kolaylık sağlar.