Dünya üzerinde yaşayan her birey birbirinden farklıdır, bu farklılıkları fiziksel ve ruhsal olarak kişinin dış görünüşünden izlemek mümkündür. Nasıl hiçbirimiz birbirimize benzemiyorsak vücudumuzun her organı ve fonksiyonları da birbirinden farklıdır. Her hücremizde bulunan , DNA’mızda yer alan genetik şifremiz, bizlerin hastalıklara olan eğilimlerinin önceden belirlenmesi ve önlenmesini sağlayacak bilgileri içerir. Aynı hastalığa sahip farklı insanların, aynı belirtileri aynı şiddetle göstermemesi genetik farklılıklarından kaynaklanır. Her bireyin hastalığı kendisine özeldir. Bu nedenle, hastalıklardan korunma yolları, tanısı ve tedavisi de kişiye özel olmalıdır.
Genetik testlerle genetik yapımızın şifreleri çözülene kadar her hasta aynı kabul edilir ve hepsine aynı tedavi süreçleri uygulanırdı. Oysaki günümüzde yapılabilen genetik testler ile, her bireyin genetik yapısı ve buna bağlı olarak bireysel farklılıkları ortaya konulabildiğinden; her birey, genetik yapısına uygun olarak taşıdığı hastalık risklerinden korunabilir, doğru tanı alabilir ve en etkili ve yan etkisi en az ilaç tedavisi ile tedavi edilebilir. Bu yaklaşıma tıbbi literatürde Farmakogenetik adı verilir.
Hastalıkların kişide görülme olasılıkları, bunlardan korunma yöntemleri, hangi ilaçlardan faydalanıp faydalanmayacaklarını saptamak yapılacak genetik testler ile mümkündür.
GENETİK BİLİMİNİN FARMAKOLOJİDE KULLANIMI: “FARMAKOGENETİK”
İlaç tedavisi yapılan hastalarda, hastanın ilaca verdiği cevapta kişiler arasında önemli farklılıklar olduğu yüzyıllardır bilinen bir gerçektir. Tüm dünyada tıp çevreleri hastalık sürecinde ya da tedavisi sırasında gözlenebilen bireysel farklılıklara dikkat çekmektedirler.
Aynı tanılı ve benzer biyolojik ve çevresel faktörlere sahip hastalar, aynı ilaçları aynı dozlarda kullanmalarına rağmen tedaviye farklı cevaplar verebilirler. Hastalar arasında ilaca verilen cevaptaki bu farklılıklar hiç de azımsanmayacak oranlardadır. Hastaların ancak %60-70 kadarı standart tedavilere cevap verir, iyileşir. Geriye kalan %30-40’lık hasta gurubu ise bu ilaç bana yaramadı ya da bu ilaç bana dokundu diyerek tekrar sağlık kuruluşlarına başvurmak zorunda kalır.
Genetik yapımız bizi birbirimizden farklı kılacak, minik farklılıklar taşır. Bu nedenledir ki hepimizin parmak izleri, gözleri, sesi vb. birbirinden farklıdır. Aynı şekilde, aldığımız ilaçların vücuttaki yolculukları sırasında karşılaştıkları organ ve dokular ilaçlara farklı cevaplar verir, bu nedenle ilacının dozu, nasıl kullanılacağı kişisel farklar gösterir. Buna da tıp literatüründe ‘Bireysel İlaç (Tedavi)’ yada ‘Kişiye Özel İlaç (Tedavi)’ adı verilir. Bunun sağlanabilmesi için, kişilerin genetik yapısına uygun ilacı uygun dozda kullanmaları gerekir. Bireyin genetik yapısının, kullanmakta/kullanacak olduğu ilaçların organizmada geçirecek oldukları sürece olan etkisini ortaya koyan Farmakogenetik bilimi, ilaca verilen cevapta genetik farklılıkların rolünü ortaya koyar ve hastaya en doğru tedaviyi en uygun dozda ve en uygun sürede vermenizi sağlar.
Detaylı bilgi için aşağıdaki sunuma tıklayabilirsiniz.